1. HABERLER

  2. KAHTA
  3. UZUN, İNCE BİR BAŞARI HİKAYESİ

UZUN, İNCE BİR BAŞARI HİKAYESİ

İşte Mustafa Han'ın başarı hikayesi.... .

A+A-
UZUN, İNCE BİR BAŞARI HİKAYESİ

Mustafa Han, Baykurt Tekstil'in ortaklarından. Kahta'nın zorlu şartlarından çocuk yaşta soluğu gurbette almış, hayatta çok günler görmüş, acı tatlı olaylar yaşamış, dünyanın her türlü halini görmüş cefasını çekmiş, yani kısacası feleğin çemberinden geçmiş içimizden biri. Zorluklar karşısında yılmayan gözü kara bir iş adamı. Çalışmayı seven, zorluklara göğüs geren, ancak başarıya odaklanan bir iş adamımız.

HAYAT ÇİZGİSİNDE DAYAK ETKİSİ

Baba mesleğimiz at arabacılıktı. Ben ve kardeşlerim bu meslekten geçtik. Atınız bakımlı ve güçlü olacak, yük kaldırıp indirmeniz için siz de güçlü olmak zorundasınız. Daha çocuk yaşta sabahın şafağında kalkar, Kahta'nın tozlu sokaklarında at koşturur, ardında okula gider, sonra tekrar nal seslerine geri dönersiniz. Geçiminiz bu sonuçta. Babam, yedi kardeşi bu şekilde büyüttü. Kimseye muhtaç ettirmeden, alın teri ve helal para ile. Bir gün Kahtalı bir esnafımıza yük taşıdık, yüklerin parasını vermediği gibi üstüne üstlük bana bir tokat bile attı. Yaklaşık 25 yıl oldu. Ben o tokatı hala unutmadım. Daha çocuk yaşlardaydım o tokatı yiyince. Bana çok ağır gelmişti, kabullenemiyordum, içim içimi yiyordu. Ama babamız bize, 'hiç kimseye saygısızlık ve kötülük yapmayın' demişti. O gün bu mesleği bırakıp, farklı bir işe girmeyi kafama koydum ve uyguladım. Nefesimi İstanbul'da almıştım.

KENDİMİ AİLEME FEDA ETTİM

Lise de okurken başarısız bir öğrenci sayılmazdım, ancak ailenin durumu da ortaydaydı. Bir yanda at arabacılık, bir yandan okul ve öte yandan ders çalışabileceğin ortamın olmaması gibi nedenlerle üniversite sınavını kazanamamıştım. Aslında tüm bu olumsuz şartlara rağmen okumayı değil, iş hayatında başarılı olup aileme katkı sunmak istiyordum. Ailemi bu yoksul hayattan kurtarmak, para kazanmak istiyordum. 1994 yılında İstanbul'a gidip bir tekstil atölyesinde çırak olarak işe başladım.

HANGİ İŞ OLURSA OLSUN EN İYİSİ OLUN

Tekstil işi benim çok sevdiğim, zevkle yaptığım bir meslek. İşe girer girmez bu iş üzerinde bir hayal dünyamı kurdum. İşi iyi öğrenmeli, başarılı olmalıydım. Çıraklık döneminden sonra usta olurken, beraberinden de çeşitli modelist ve stilist kurslarına gittim. Arkadaşlarım hafta sonları gezip eğlenirken ben bu kurslara yoğunlaşmıştım. Şuna inanıyordum; hangi iş olursa olsun, en iyisi olamazsan başarılı olamazsın. Kursları çok iyi bir dereceyle bitirip, işimde en iyisi olma yolunda yol almıştım.

GURBETİN ZORLU HAYATI

Her insanın hayatında zorluklar vardır. Önemli olan yaşanan zorluklar karşısında pes etmeden, onlarla mücadele etmektir. Sonuçta gurbettesiniz, annesiz, babasız büyüyorsunuz. Başınızda bir büyüğünüz yok. Ama şuna dikkatleri çekmek istiyorum. En büyük başarı ailedir. Aile; en büyük öğretmenin, en büyük yetiştiricin ve en büyük yol gösterenindir. Ailemizin bize etkisi çok oldu. Her şeyden önce iyi bir insan olmayı, harama el uzatmamayı, kul hakkı yememeyi, yalan konuşmamayı gibi güzel alışkanlıkları biz aileden aldık. Genç yaşta gurbete giderken kötü alışkanlıklar edinmedik, kötü yollara düşmedik, gayrı meşru işlerle uğraşmadık. Bu güzelliklere bizlere veren ailedir.  Tabi gurbetin en büyük sıkıntısı aile özlemidir. Bir bayram sabahında aile büyüklerinin elini öpmek, hayır duasını almak güzel duygulardır. Hatta gurbette çok şeylere şahit oluyorsunuz, birine bir haber geliyor aileden biri vefat etmiştir, annesi ya da babası, cenazesine bile kavuşamıyorsunuz çoğu zaman. Bu tür durumlar insanın içinde bir yara oluyor.

PATRONUMUN ORTAĞI OLDUM

Çıraklık, makinecilik ve ustalık dönemi sonucunda çalıştığım iş yerinin ortağı oldum. Tabi çalıştığım süre içerisinde Kahta'daki kardeşlerimi de yanıma alarak ailece geleceğimizi tekstil üzerinde kurguladık. Belli bir ortaklık sürecinin sonunda,  2007'de kendi kardeşlerim ile birlikte bir atölye açarak piyasaya fason iş yaptık. Kısıtlı imkanlar ve zor şartlarda işimizi oturtmayı başardık. İş dünyasını ve piyasayı böylelikle öğrendik.

İŞÇİLİKTEN İŞVERENE EVRİLEN HAYAT

Atölyede çalışıyoruz, Allah'a şükürler olsun ekmeğimiz çıkıyor, aşımız pişiyordu. Bir gün Mehmet Baykurt arkadaşımızla yan yana gelirken, niye işimizi daha büyütmüyoruz, niye bu işi memleketimizde yapmıyoruz diye istişarelerde bulunduk. Amacımız; hem memleketimize gitmek, hem de istihdam alanı yaratmaktı. Bu fikrimizi çok değerli büyüğümüz Baykurt Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Baykurt beye aktardık. Gözü kara, yatırımı seven bir büyüğümüz olan Ramazan bey. "Benim iş dünyasında çevrem geniş, size her türlü yardımda bulunurum" dedi. Bize cesaret verdi. Hep beraber elimizi taşın altına koyduk ve Ramazan bey de bize yol gösterdi hiç bir yardımı esirgemedi. İlk önce kiraladığımız küçük bir yerde 6 kişi ile başladık. Azimle, kararlılıkla ve işimizi severek başladığımız bu serüvende bu gün 300-350 işçi kapasiteli bir yatırıma dönüştürdük işimizi. Hedefimiz daha da büyümek  ve bu rakamı en 700'e çıkartmaktır.

KAHTA IRGAT KENT TANIMINI HAK ETMİYOR

Kahta, sahip olduğu tarihi, turistik değerleri yanı sıra verimli topraklara sahip. Bunun yanı sıra son yıllarda gelişen sanayi ile tam bir cazip merkezi durumundadır. Genç ve çalışkan nüfusu ile çok daha gelişebilecek potansiyele sahip bir kent. Yıllarca ırgatçılık yaparak geçimini sağlayan halkımız, artık bu durumda kurtulmalı. Gittiği yerde horlanan, dışlanan, trafik kazalarında can veren bir yer değil, üreten bir kent olma yolunda adım adım ilerliyoruz çok şükür. Dışarıya çok sayıda göç veren bir ilçeden neredeyse göç alan bir yer haline gelmeye başlıyoruz. Tekstil, Türkiye'nin kalbi. Yediden yetmişe her kes yararlanıyor. Şu mevcut halde Kahta'ya her ay 5 milyon tl giriş var. Bu para, burada yaşayan halkımıza bir şekil yansıyor. Tabi ki daha çoğalması ve daha gelişmesi gerekiyor. Sanayileşme ile tarımsal faaliyetlerimizi bir arada dengeli bir şekilde götürebilirsek, Kahta çok daha gelişecek, çok daha zenginleşecektir.

OSB'DE KALİFİYE ELEMEN VE ENERJİ SORUNLARIMIZ VAR

Kahta Organize Sanayi Bölgesi yeni kurulmuş ve yavaş yavaş gelişiyor. Çok sayıda iş adamız yatırım yapabilmek için yer tahsisinin yapılmasını bekliyor. Tabi sürekli gelişen bir yer olduğu için yatırımlar biraz artarsa enerji sorunu gündeme gelecek. Bizim için çok önemli bir sorun. Bir an önce enerji hattının gelişmesi gerekiyor. Öte yandan kalifiye eleman bulma konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Yetkililerimiz, Halk Eğitim Merkezi ve İş-Kur öncülüğünde elemanlar yetiştirirlerse yatırımcı açısından çok faydalı olur. Özellikle nakliye konusunda da bazı sıkıntılarımız var. Havaalanının buraya yakın olması ulaşımda kolaylık sağlıyor ancak, malları getirip göndermekte sıkıntılar yaşıyoruz. Bunun için tren projesinin hayata geçirilmesi işlerimizi daha da kolaylaştıracaktır.

ÇALIŞMA ANLAYIŞIMIZ DEĞİŞMELİ

Kahta'da yanlış bir çalışma anlayışı var: Herkes hastanede veya belediye de işe girmek istiyor. Buraların belli bir kapasitesi var, oysa farklı iş bulmak, sanayiye gelip farklı işte çalışmakta mümkün. Küçük Sanayi Sitesi ve Organize Sanayi Bölgesi bu gün binlerce insanımıza istihdam alanı yaratmış, çalışmak isteyen kardeşlerimiz buralarda iş bulabilir, meslek sahibi olabilir, yarın kendi işlerini kurabilirler. Kahta halkı belediyeyi iş kapısı olarak görmemeliler. Gençlerimiz farklı alanlara yönelmelidir. Kahta Belediyesi asli görevini yapmalı işçi alımı, işten çıkartmalar gündeme gelmemelidir.

Farklı alanlarda farklı işlere bakılmalı. Tarım alanında yeniliklere açık olup, alternatif ürünlere yönelmeli, gelişen sanayiye ayak uydurulmalıdır. Bademcilik, cevizcilik, bağcılık, vs. işler modern şekilde yapılmalı ve kazanca dönüştürülmelidir. Mesela yıllardır domates ekiyoruz, bir salça fabrikası yok. Biz tekstil alanında kumaşı gidip Kahramanmaraş'ta alıyoruz. Niye buralarda olmasın ki?

GENÇLERE TAVSİYELER

Gençlere tavsiyem; hiç bir zaman iş hayatında cesaretsiz olmasınlar. Okuyun, ancak sadece okumakla kalmayın. Sadece memur olmak için okumayın, dünyayı anlamak için okuyun. Kendinizi geliştirin, sanatı öğrenin. Kaportacılığı öğrenin, araba yapmayı öğrenin, boyamayı öğrenin, tekstili öğrenin, yani kısacası yeniliklere açık olun ve merakınız, azminiz ve cesaretiniz olsun. Bir işe odaklanırsanız başarı da beraberinde gelecektir.

Röportaj: Hasan Kaya

 

 


    

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.