1. YAZARLAR

  2. MEHMET EMIN DANIÅž
  3. POLÄ°TÄ°KACILARIN HANDÄ°KAPI Ä°KTÄ°DAR OLMAK!
Mehmet Emin DANIÅž

Mehmet Emin DANIÅž

POLÄ°TÄ°KACILARIN HANDÄ°KAPI Ä°KTÄ°DAR OLMAK!

A+A-

Handikap, aslında at yarışlarında kullanılan bir terimdir; “at yarışlarında, biniciyle eyerin toplam ağırlığının koÅŸu için gerekli olan ağırlığa ayarlanması” anlamına geliyor ama “elveriÅŸsiz durum, engel” mecaz anlamı da var. Hem asıl anlamı hem de mecazına baktığımızda politikacıların durumunu anlatmaya uygun gördüm. Şöyle ki, handikap kelimesi özetle “dengeyi saÄŸlayamamak, elveriÅŸsiz ÅŸartlarda çalışmak ve engel oluÅŸturmak anlamında ele alınabiliyor.

Politikacıların durumlarını düşündüğümüzde iktidara geldiklerinde yaÅŸadıkları sorunların en başında “kendisine oy veren vatandaÅŸların bekletileriyle kendisini o göreve seçtiren partisinin beklentileri arasında boÄŸuÅŸtuklarını ve yeniden seçilme/ oy kaybetmeme gibi” sorunlarla boÄŸuÅŸtuklarını görüyoruz.

Örneğin Belediye Başkanlarını ele alalım:

Belediye BaÅŸkanları seçildikleri kentin “Åžehriül Emini”dir. Yani o beldendeki insanların yereldeki sorunlarını çözmek üzere tüm yetki ve imkanlarını emanet ettiÄŸi kiÅŸidir. Åžehirdeki sosyal ihtiyaçlar, alt ve üstyapı tamamen onun sorumluluÄŸundadır... Elbette dürüst bir Belediye BaÅŸkanı bu görevini yapmak ister ama ne kadar dürüst olursa olsun önündeki politik engellerle boÄŸuÅŸmak durumundadır.

Vatandaş (haklı olarak) ondan modern bir şehir oluşturmasını ister, aslında o da bu amaç doğrultusunda çalışmak ister ama daha şehir imar planına başlar başlamaz bireysel ve politik engeller yığınıyla karşılaşırlar.

Çarpık geliÅŸmiÅŸ veya yetersiz kalmış bir sokak/caddeyi düzeltmek istese ilk olarak o bölgedeki iÅŸyeri, konut ve arsaların sahiplerinin engeliyle karşılaşır. Malum, Türkiye’deki belediye statüsündeki bütün beldelerin oluÅŸumu en az 40-50 yıla dayanıyor. Zamanında yapılmış bir plansızlıktan faydalanarak maddi deÄŸer kazanmış konut, iÅŸyeri ve arsa sahiplerinin engeli o projeyi daha baÅŸlamadan durdurmaya yetiyor. Bu örnek üzerinde düşünmek bile konumuzu anlatmakta yeterlidir.

Politikaya giriÅŸ sebebi “en kısa zamanda iktidar olmak olan kiÅŸi ve partiler” maalesef seçimlerin ardından bağımsız çalışma özgürlüklerini siyasi kaygıya teslim etmek zorunda kalıyorlar. Yasalarda “bağımsız bir yetkiye sahip” gibi görülse de bulundukları görevleri kendisine kazandıran kiÅŸilere karşı bağımlılık sorunu yaşıyorlar.

Bu sorunu aÅŸamadıkları için de maalesef hasır altına süpürülen küçük sorunların zamanla birikerek dev sorun haline gelmesine sebep oluyor. Yıllar önce yazdığım “Belediyeler Milli Kalkınmanın Temeli Olmalıdır” baÅŸlıklı yazımda da ifade ettiÄŸim gibi bir an önce kiÅŸi ve partilerin “yeniden seçilme endiÅŸesi”ni ortadan kaldıran katı kurallar üretmek zorundayız.

6 Åžubat’ta baÅŸlayan ve halen devam eden depremler ve diÄŸer doÄŸal afetlerden etkilenme sebebimizin başında kiÅŸi ve partilerin “yeniden seçilmek kaygısı”yla sorun biriktirmeleri geliyor.

EÄŸer “hata yapan ve suç iÅŸleyen” yetkilileri katı ve deÄŸiÅŸtirilemez kanunlarla cezaya tabi tutsaydık bence o kadar sayıda bina yıkılmaz, onca can kaybı yaÅŸamazdık. Çünkü çürük veya üzerine binen ağırlığı taşıyamayan binalar daha inÅŸaat baÅŸlamadan önlenmiÅŸ olurdu. Hiçbir yetkili memur, yönetici yetersiz yapıya izin verecek imzayı atmaya cesaret edemezdi. Gerçi imzaları bürokratlar atar ama mevcut sistemde politikacı olan genel baÅŸkan, bakan, milletvekili, belediye baÅŸkanı, il ve ilçelerin baÅŸkanları gibi imza konusunda yetkisiz ama atama konusunda yetkili gibi davrananlar kiÅŸilerden habersiz imza atmaları mümkün görülmüyor..

Mehmet Emin Danış

Bu yazı toplam 21903 defa okunmuştur.
Önceki Yazıları