BaÅŸtan söyleyeyim, bu yazının kapsama alanı çok geniÅŸ olduÄŸu için çok kiÅŸi alınabilir ama elden bir ÅŸey gelmez… Okuyanlardan talebim birden fazla konuda görüş sunduÄŸum bu yazımı okuduktan sonra kendi kategorilerini belirleyip alınmaları veya alınmamalarıdır…

…
Görünce tam da gündeme göre dediÄŸim ve birkaç arkadaşıma da gönderdiÄŸim bir karikatürde kafasında huni olan iki arkadaÅŸ ufka bakarak konuÅŸuyordu… Ä°lk konuÅŸan kiÅŸi “Bütün mahalle bizim için deli diyor” diyerek konuya giriyor, diÄŸeri “sen ne düşünüyorsun” diye sorunca ilk kiÅŸi “lahmacun” diyor ve hemen ardından arkadaşına “sen?” diye sorarak onun görüşünü alıyor; karşıdaki de “ayran” diyerek sohbete nokta koyuyor.

…
Malumunuz seçimlerle dolu dünyamızda yeni bir seçimin arifesine daha girdik. Partiler adaylarını belirleme sürecinde iken aday adayları da kendilerini beÄŸendirmek üzere faaliyetlere devam ediyorlar…

Eskiden bu gibi seçim arifelerinde geleneksel bir refleksle insanlar “beklendikleri aday profili” hakkında görüşlerini medya aracılığıyla ifade ederdi, partiler de bu konulu haber ve yazılarda belirtilen beklentiye göre aday belirlerdi… Åžimdi sosyal medya çağındayız ve herkes kendince görüş ve önerilerini sosyal medyadan sunuyor, aday adayları kendilerini “bedava ve zahmetsiz” olan bu mecrada tanıtıyorlar… Partiler de kendi programlarına göre birilerini tespit edip aday gösteriyorlar.

Yine, eskiden aday adayları kamuoyunun “beklenen adayı” olduklarını ifade etmek ve kamuoyunun desteÄŸini almak üzere “seçilirsem uygulayacağım proje ve program” baÅŸlıklı bildiriler bastırır, dağıtırdı…

…
Ä°lk çaÄŸ, orta çaÄŸ, yeni çaÄŸ ve yakın çaÄŸ derken geldiÄŸimiz 2000’li yıllarda çaÄŸların yaÅŸanma süresi de hızlandı… Eskiden binlerce yıl süren çaÄŸlar 20 yıl gibi kısa sürede defalarca deÄŸiÅŸti… 2000’in ilk yıllarında milenyumu, ardından sırasıyla kilitli taÅŸ devrini, sonra z’li yılları, ardından y’liler dönemi, sonra d’liler.. derken en son ziyaretler çağına girdik ve yaşıyoruz.

…
Koskoca ÅŸehirleri yönetmeye talip aday adaylarının sosyal medya hesaplarına girip geriye doÄŸru 3-5 yıllık paylaşımlarına bakıyorum, “falanı ziyaret ettik”, “filan bizi ziyaret etti” diye baÅŸlayan fotoÄŸraflı paylaşımların son cümlesi “memleketimizin kalkınması noktasında istiÅŸare ettik” diye bitiyor… Bu paylaşımlara bakınca “ziyaret programlı adaylık” çağına da girdik diyebiliriz.

Okuyucularımın baÅŸka paylaşım görüp-görmediÄŸini bilmiyorum ama “eÄŸer nasip olursa falan projeyi, filanlardan oluÅŸan kadromuzla çözmeyi planlıyoruz” anlamında bir paylaşım göremedim…

…
ArÅŸive baktığımda kendi profilimde, 29 Kasım 2012'de paylaÅŸtığımız bir “atasözü”nü de gördüm. Şöyle;

“Kimi sosyal demokrat, kimi milliyetçi muhafazakâr, kimi katışıksız Adıyaman sevdalılarıydı… Gün gelip de partilerin kesin aday listesi açıklandığında birer birer kaybolup gittiler, yeni seçimde ortaya çıkmak üzere…”

…
Ve anlayana ekliyorum…

Eskiden tasavvuf vardı. Nesimi gibi Kâh çıkardık gök yüzüne seyrederdik alemi Kâh inerdik yer yüzüne seyrederdi alem bizi Bazen Yunus olurduk sarı çiçekler Aşkımızı anlatırdık, Mevlana gibi; Açardık kollarımızı iki yana, Bir kolumuz arşa diğeri arza... Sevgi alır-verirdik... Şimdi bozulduk, Biz bozulduk aşklar bozuldu... Kalpler paslandı, karalara büründü dünya....

Ve de yazık, çok yazık oldu...

Mehmet Emin Danış