1. YAZARLAR

  2. ZEYNEL KARATAS
  3. ENDÃœSTRÄ°YEL KUÅžAKLAR VE AKILLI TOPLUM
Zeynel Karatas

Zeynel Karatas

ENDÃœSTRÄ°YEL KUÅžAKLAR VE AKILLI TOPLUM

A+A-

Matbaa 200 yıl, radyo 17 yıl sonra Anadolu toplumu ile buluÅŸurken güncel teknoloji eÅŸ zamanlı her coÄŸrafyada insan elinde kullanılır haldedir. X kuÅŸağı, Endüstri 4,0’ın mesleÄŸini/iÅŸini elinden alma korkusu ile her teknolojiye ilgi duymaya/öğrenmeye çalışmaktadır. Z kuÅŸağı ise tükettiklerinin nasıl üretildiÄŸini düşünmeden eriÅŸim/ulaşım saÄŸladığı teknolojinin keyfini çıkarmaktadır. Bu durum kuÅŸaklar arası çatışmadan çok aynı zamanda farklı yaÅŸam tarzlarının birlikteliÄŸini anlatıyor. Bir tarafta sindirerek aldığı kültürel kodların yükünü aktaramayan, baÅŸkalaÅŸan dünyada kiÅŸilik/karakter çatışmasına giren bir kuÅŸak… Öte yandan geçmiÅŸi, kendisi ile baÅŸlatan, hafif ve hızlanan dünyada içinden geldiÄŸi gibi yaÅŸamak isteyen yeni bir kuÅŸak..
İnsanoğlu Toplayıcılık/Avcılıktan Tarım kültürüne geçerken, Tarım kültüründen Sanayi kültürüne geçtiğinde anlamakta/anlaşılmakta zorlandığı kuşak tipleri ile karşılaştı. Dijital teknoloji çağı; "zamana fırsat vermeden" X-Y-Z kuşaklarını aynı mekanın sahipleri yaptı. Siz hangi kuşaktansınız ve ne anlıyorsunuz?
1980 sonrası yıllarda seriye baÄŸlanmış fütüristik yorumlar ardı sıra gerçekleÅŸti. 1960-1980 arasında doÄŸan kuÅŸak farklı adlar ile anılabilir. Bu kuÅŸağın; çıra/lambadan sonra LED’li aydınlamaları görmesi, karasabandan sonra tarımda kullanılan son teknolojiyi uygulaması, mektup yerine görüntülü görüşme ile haberleÅŸmesi, kara yolu ile ulaÅŸtığı yere uçak ile inmesi kültürel aktarımında sorumluluk dengesini bozdu. Torun iken dedesinden aldıklarını güncelleyerek kendi çocuÄŸuna aktarmanın formülünü bulamadı. Atadan geleceÄŸe aktarılan kültür, bu süreçte sendeledi. Kendisinin ne yaptığını ve nasıl yaÅŸadığını anlamadan 2000 yılından sonra doÄŸanlar hakkında yorumlar yapmaya baÅŸladı.
Köylü çocuÄŸu ve ortalama tahsil düzeyi 8. sınıf olan “X KuÅŸağı” ataerkil aile rolünü terk ederek çocukerkil aile rolü için sürü psikolojisine uydu. Aklının erdiÄŸi yanlışlara gücü yetmediÄŸi için gidiÅŸatı oluruna bıraktı. Åžehir ya da köyde yaÅŸayan, androit/akıllı teknoloji ile sosyal medya bağımlısı her kuÅŸak, kültürel kodları eritti. “Anlamıyoruz-anlamıyorsunuz” suçlamaları toplumsal yapının hiyerarÅŸisini esnetti. Dört kuÅŸağın bir arada yaÅŸadığı kabul edilse de asıl kopma “X” ve “Z” kuÅŸakları arasında yaÅŸanmaktadır. Önemli olaylar, toplumsal eÄŸilimler ve örgüt kültürleri ile ÅŸekillenen çalışma tarzları kuÅŸak farklılıklarından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte her kuÅŸak o iÅŸin doÄŸru ve yanlışının ne olduÄŸunu kendi eÅŸsiz bakış açısı ile geliÅŸtirir ve ona göre doÄŸru ve yanlışlarını oluÅŸturmaktadır (ERC Raporu, 2011). Her kuÅŸak, içinde büyüdüğü koÅŸulların etkisi ile düşünce-duygu ve eylemlerini geliÅŸtirir. Otoriteyi ellerinde tutanların söylem ve eylemleri arasındaki paradokslar yeni kuÅŸaklar üzerindeki itibarlarını azalmıştır. Din(?), milliyetçi, demokrasi veya sosyal demokratlık kimliklerin zihniyet akrabalıkları, farklı arayışları zorlamıştır. Yeni kuÅŸak geçmiÅŸe deÄŸil geleceÄŸe daha yakın durmaktadır.
Common hayat tarzı ve geniÅŸ aile yapısının azalması, bireysel yaÅŸam anlayışını doÄŸurmuÅŸtur. “Z” kuÅŸağı önceki kuÅŸaktan farklı olarak ‘network’ gençleri, çeÅŸitli aÄŸların üyeleri olabilmektedirler. Uzaktan da iliÅŸki kurabildikleri için yalnız yaÅŸadıkları ve yaÅŸayabilecekleri savunulmaktadır. Aynı anda birden fazla konu ile ilgilenebilme becerilerini geliÅŸtirdikleri söylenebilir (Mengi, 2009). Yüz yüze eÄŸitim ve dokunarak çalışma alışılmış ve kabullenilmiÅŸ bir sistemdir. EÄŸitimden iÅŸ hayatına kadar sanal ortamı tercih eden bu kuÅŸak; beyhude iÅŸlerle meÅŸgul oldukları zannedilmektedir. Oysaki onlar sanal dünyada tatmin edici gereksinimlerine ulaÅŸmakta, dünyayı ve yaÅŸamı farklı boyutlarda okuyabilmektedir. Ãœst kuÅŸağın sanal dünyaya kaygılı yaklaşımı yakın geleceÄŸi okuyamamak olarak da düşünülebilir. Dünyanın daha hızlı döndüğü bir zamanda yüz yüze öğrenmeye, dokunarak çalışmaya vakit yetmeyecektir. Gerçek ÅŸu ki; yetiÅŸmekte/anlamakta zorlandığımız geleceÄŸin yaÅŸam tarzının temellerini biz attık ama yarının dünyasında biz olmayacağız...
Her teknoloji, farklı boyutlardaki ihtiyaçların karşılanması için organize disiplinler arası çalışmalar ile insanlığa kazandırılır. Beraberinde muazzam bir ekonomi ve bilimsel deneyimler saÄŸlanır. Biz gibi ülkelerde 1960 öncesine göre alım gücünün artması toplumu “sahibi olmadıklarımıza” müşteri yapmıştır. Tacir baÅŸka müşteri biz olunca, çarşının sahibi ile çarşıyı gezenler ayrışmıştır. Beyin göçü/çekimi tacirlerin atölyelerinde Endüstri 4.0’ı aşıp Akıllı Toplum 5.0’ı güne hazırlamaya baÅŸlamıştır. Maliyeti ile birlikte karı ve konforu yüksek olan bu ortam, gereksiz ve uyumsuzları kapsam alanına almamaktadır. Mültecilere depo olacak memleketler, “insancıl duygularla” avutularak uzun süre müşteri/kiracı olarak kalacaktır.
Türkiye sanayisinin dijital olgunluk seviyesi Endüstri 2.0 ile Endüstri 3.0 arasında görünmektedir. (TÃœBÄ°TAK 2016). Endüstri 4.0 veya Akıllı Toplum 5.0 düzeyini yaÅŸayan ülkelerin tartışma konuları Türkiye’de daha yoÄŸun tartışılması/sahiplenilmesi iÅŸgüzarlık ile tanımlanabilir. Maddi imkanları zorlayarak müşterisi/kiracısı olunan “Endüstri 4.0” teknolojisi o halkı “Akıllı Toplum 5.0” kategorisinde göstermiyor. Uluslar Arası Para Fonu 2019 KiÅŸi Başına Nominal GSYÄ°H deÄŸerlerine göre; Endüstri 4.0’ı dünyaya tanıtan Almanya’da 48.264, Akıllı Toplum 5.0’ı dünyaya tanıtan Japonya’da 39.306, Türkiye’de ise 9.346 USA dolarıdır. Teknolojiye sahip zengin ülkeler; YaÅŸlanan nüfus, sanal ve gerçek dünya, nesnelerin interneti, ekosistem, geleceÄŸin insanı v.b. konularında ilkleri yaÅŸamaya çalışıyorlar. Geliri beÅŸ kat daha aÅŸağı olanların hali ortada…
Genetik, Robot Koordinasyon, Veri GüvenliÄŸi, Dijital İçerik, Akıllı Åžehir Uzmanları v.d. alanlarda yeni meslekler ile tanışıyoruz. Mavi yakalıların sahip olduÄŸu meslekler baÅŸta olmak üzere güncel mesleklerin %47’sinin makinelerce gerçekleÅŸeceÄŸi (Frey ve Osborne -2017) endiÅŸesi, farklı boyutlarda da olsa sorun gibi görünüyor. Ä°ÅŸini ve mesleÄŸini teknolojiye/yapay zekâya kaptıran meslek grupları ortadan kalkarken “mobil yakalılar kavramı” gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Beden gücüne dayalı meslek alanları daralırken her yerde her zaman iÅŸ gören telekomünikasyon ve internetin “e-….” platformlarını kullanan yetenekler artıyor. Bunlara raÄŸmen geliÅŸmiÅŸ ülkelerde iÅŸsizlik oranı %5’lerin altında iken Endüstri/Toplum 3.0’ yaÅŸayan ülkelerde bu oran iki basamaklı rakamlarda kalmaktadır. Endüstri 4.0’ı kullanan alanlarda iÅŸ gücüne duyulan ihtiyaç %90 oranında azalırken üretim oranı iki katını aÅŸmaktadır. Kapitalist liberal sistem; Maliyeti düşüren, üretimde hata payını azaltan, üretim miktarını artıran teknolojiye acele edecektir. DoÄŸan ihtiyaçların yarattığı yeni iÅŸ ve meslek alanları, çalışma formatını da revize etmiÅŸtir. Meslek olarak radyocuların, arzuhalcıların, nalbantların, tırpancıların günümüzde olmayışları kimseyi aç bırakmamıştır. Her kes dünyanın yeni üretim alanlarında bir yaÅŸam alanı bulmak için göçmüştür. Memleket kavramı, doÄŸduÄŸum yer ile doyduÄŸum yer olarak ikiye ayrılmıştır.
Farklı boyutlarda zengin bir coğrafyanın mülküne sahibiz. Binlerce yılın yerleşkesi olan bu coğrafyanın birbirine ekleyerek oluşturulan medeniyetlerin en üst katmanında yaşıyoruz. Tamamı bize miras kalan bu katmanların zaman ve kültürel derinlikteki/geçmişteki sınırını bir yerden başlatmak makul değildir. Bilişim ve teknolojiyi, Bilgi ve Akıllı Toplum kavramlarını doğru okuyanlara öncülük hakkı verilirse absürt kavgalardan arınıp verimli/zengin topraklarda yaşadığımızı anlarız. Verimli ve zengin bir coğrafyanın adil paylaşımı, elit beyinlerin çekim alanı olur.
1980 öncesi radyoyu kabullenmiş bir toplum vardı. Dine yüklenmiş yanlış kodlar ile toplum; televizyon, sinema gibi teknolojiye haram gözü ile baktı. Batıdan gelen her teknolojinin ne olduğuna, ondan nasıl yararlanılacağına uzun süre kabullenmekte zorlandı. Korkulur ki şimdi de geleneklere yüklenmiş yanlış kodlar ile yeni kuşaklar, dijital teknolojinin, sosyal medyanın ne olduğuna ondan nasıl yararlanılacağına bakmadan uzun süre onun müşterisi ve kiracısı kalınacaktır.
Zeynel KARATAÅž

Bu yazı toplam 28940 defa okunmuştur.
Önceki Yazıları